“Özgür” diyorlar kuşlara. Neyimiz özgür? Bir dünyanın içinde dönüp duruyoruz. Siz insanlar uzaya çıktınız, suyun en dibine daldınız. Siz bizden daha özgürsünüz. Özgürlük sadece aklına esince gitmekse evet biz özgürüz ama özgürlük bu değil. Bir gölün kuşuyum ben.
- Beril ÖZTÜRK tarafından yazıldı.
- Gösterim: 203
Her gün gezerdin elin cebinde.
Ne selam verirsin ne de neşe.
Oysaki ne güzeldir eğlenmek,
- Muhammed Ali ÇINAR tarafından yazıldı.
- Gösterim: 187
Okul bitti girdik tatile
Tatildeyiz tatilde.
Eğlendik, gezdik, oyunlar oynadık
Ama bitti işte.
- Muhammed Ali ÇINAR tarafından yazıldı.
- Gösterim: 203
Bir şair düşünün ki,
Olay hikăyesinin ilki.
Vardır Türk Edebiyatında,
Kendine ait bir çok fayda.
----------------------------------
- Beyza KARAMIZRAK tarafından yazıldı.
- Gösterim: 232
Benim güzel Rizem;
Nasıl bu kadar güzelsin sen?
Yeşilliğin bitmez, tüm memlekete huzur veren çayların hiç bitmez!
O yeşillikte bir duygu var, söylenemez.
- Emine Erva SAROĞLU tarafından yazıldı.
- Gösterim: 214
Teknoloji. Bu sözcüğü duyunca aklınıza ne geliyor? İyi bir şeymiş gibi, değil mi? Aslında bence ilk bakışta öyle değil çünkü çok öldürücü bir şey ancak sizi değil içinizdeki o "çocuk ruhunu" öldürüyor ve siz bunun farkına bile varmıyorsunuz. Genç yaşlı demeden herkes teknolojiyle mutlu olduğunu sanıyor ancak öyle değil.
- Ali Mahir SEMERCİ tarafından yazıldı.
- Gösterim: 247
Bir gün bir köy camisinin bahçesine iftar yapmak üzere tüm köy halkı gelmiş. Güzel yemeklerin aroması ve dua sesleri havayı doldurmuş. Herkes sofra hazırlıyor ve yemeklerini birbirleriyle paylaşıyormuş. Neyse biz hikâyeye dönelim. O gün Ali ve ailesi de camiye gelmiş. Ama bir türlü yer bulamıyorlarmış. Tam geri dönerken yaşlı bir adamla karşılaşmışlar.
- Muhammed Eren GENÇ tarafından yazıldı.
- Gösterim: 473
Çanakkale’de nice kanlar döküldü,
Bitmeyecek gibi.
Nice yiğitler toprağa girdi,
Bu vatan için.
Binlerce asker düşmana karşı savaştı,
Alnının akıyla.
Düşünmediler bir an kaybetmeyi.
Koştular “Allah Allah” nidalarıyla.
- Selman ALBAYRAK tarafından yazıldı.
- Gösterim: 473
Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur saman içinde günlerden bir gün bir kasabada küçük bir kız doğmuş. Kız gözlerini açtığında kızın her tarafında çiçekler ve sular varmış ama tam ortada da dev bir ağaç varmış. Bu kız sihirli bir kız olarak dünyaya gelmiş. Kızın suda nefes alabilme, çiçeklerle ve bitkilerle konuşabilme özelliği varmış ama kimse bunun farkında değilmiş.
- Müberra Meryem ACAR tarafından yazıldı.
- Gösterim: 532
Bir varmış bir yokmuş. Bir çocuk varmış. Bu çocuk evde sürekli oyun oynarmış. Hava güzel olsa bile dışarıya çıkmazmış. Bir gün annesi eve bir kutu ile gelmiş. Çocuk umursamayıp oyuna devam etmiş. Annesi: “Hediyeni neden açmıyorsun?” demiş. Çocuk o zaman oyunu bırakıp kutuyu açmış. Kutunun içinden bir kedi çıkmış.
- Berra DEMİR tarafından yazıldı.
- Gösterim: 457