Bugün Ortadoğu sorunlarının merkezinde yer alan Kudüs, 3 semavi dinin de kutsal mekanlarının bulunması ile kadim sıfatını dünyada en güzel taşıyan kentlerden biridir.
Maneviyatı sebebiyle tarih boyunca defalarca yıkılıp tekrar inşa edilen Kudüs cazibesini korumuştur. Ayrıca genişlemiş sınırlarıyla, 1947’deki Birleşmiş Milletler Ayrılma Planı çerçevesinde uluslararası anlamda “özel statüye sahip bir bölge” (corpus separatum) olarak kabul edilmiştir.
1967 İsrail tarafından işgal edilen kent, 1980 yılında tamamıyla İsrail tarafından başkent ilan edilse de hiç bir ülke tarafından meşruluğu kabul edilmemiştir. Filistinliler ise bu muazzam kenti kurulacak olan Doğu Kudüs Devleti’nin başkenti olarak görmektedir. İslamiyet’te Kudüs, Milattan sonra 610 yılında ilk Kıble olmuştur ve Kur’ana göre Hz. Muhammed, 10 yıl sonra Miraç’a bu şehirden çıkmıştır, Dolayısıyla biz müslümanlar için Kudüs’ün yeri yüreğimizdir. Yıllardır Filistin üzerine İsrail tarafından yürütülen kanlı ve acımasız saldırılar din kardeşlerimizi bu topraklardan koparmaya çalışmaktadır. Acıyla beslenmiş bu topraklara uzanan ellerimizin minik yüreklerindeki yerine kulak vermek istedik ve onların Kudüs için düşüncelerini aldık.
Adeta sevgi şelalesi olmuş evlatlarımızın yazılarını panolarımızda sergiledik.