Değerli velilerimiz, Nadide Eğitim Kurumları ailesi olarak yaşanan afet sonrası derin bir üzüntü içerisindeyiz. Rabbimizden vefat edenlere rahmet yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. Bir yandan hayatın bu acı yönüyle mücadele ederken, bir yandan da devam eden kendi yaşamımızda bu etkiyi nasıl yöneteceğimizi düşünmemiz gerekiyor. Bu doğrultuda sizlerle çocuklarımıza yaklaşımımız üzerine bilgi paylaşımında bulunmak istiyoruz.
Okulöncesi dönemde çocuklar soyut düşünemezler. Dolayısıyla depremin çocuklara somut bir şekilde anlatılması, bunu yaparken de güven duygusunu zedelememeye dikkat etmek gerekmektedir. Bunun için oyuncakları, legoları veya tahta blokları kullanabilirsiniz.
Deprem çocuklara basit, yalın bir dille ve gerçekçi bir şekilde anlatılmalıdır. İlk önce doğa olayları hakkında neler bildiğini sorabilir, örnekler vermesini isteyebilirsiniz. Daha sonrasında depremin de aynı yağmur, kar, sel gibi bir doğa olayı olduğunu söyleyebilirsiniz. Daha sonrasında ise, "Biliyor musun bazı yerlerdeki toprağın altında çok büyük kayalar var. Bazen bu kayalar çürüyüp parçalanıyor ve parçalanınca diğer kayalarda etkileniyor ve yerinden oynuyor. Böylece yer sallanıyor ve biz de buna deprem diyoruz." şeklinde bir açıklama yapabilirsiniz. Çocukların bu açıklamayı daha iyi anlamlandırabilmesi adına bunu oyunlaştırabilirsiniz. Örneğin tahta bloklardan iki temel yapıp üzerine bir tabliye/plaka koymak, bu tabliye gördüğümüz toprak, bastığımız yer örneği vermek, bu tabliyenin üstüne de yine bloklardan veya farklı figürlerden bir mizansen kurgulamak. Sonra tabliyenin altındaki bir tahtayı oynatmak veya alarak üstte oluşan etkiyi gözlemlemek, sağlam monte edilen/yapıştırılan bloklar ile gelişi güzel konan blok binaların etkilenmesi gibi bunu somutlaştırmak faydalı olacaktır. Bunu yaparken kendimizden emin ve sakin olmalıyız.
Bundan sonraki aşama çocuklarımıza güven vermektir. "Bizim evlerimiz depreme dayanıklı evler. Yapılırken çok güçlü yapıldılar. O yüzden sağlamlar. Hem anne babalar her zaman çocuklarını korurlar. Sen de güvendesin, rahat ve sakin olabilirsin." Gibi kendinize ait cümleler kullanabilirsiniz. Güven ihtiyacı, fiziksel olarak da yakın olma isteğini arttırır. Bol bol fiziksel temas hem size hem çocuğunuza iyi gelecektir.
Daha sonrasında çocuklarınızla evde deprem tatbikatı yapabilirsiniz. Deprem anında ne yapmanız gerektiği, nereye saklanmanız gerektiği gibi hususları canlandırabilirsiniz. Bu canlandırmayı yaparken komik davranmak, eğlence katmak korku ve kaygı oluşmaması adına faydalı olacaktır. Bunu 2-3 defa tekrarlayabilirsiniz. Gerçekçi ve doğru bilgilerle faaliyet yapmak için Akut'un Deprem Eğitim El Kitabı'ndan veya AFAD Birey ve Aileler İçin Afet Bilinci Eğitimi yayınlarından destek alabilirsiniz.
Duygular açığa çıkmak isterler. Bu süreçte duygulara odaklanmak, duyguları ifade etmesine yardımcı olmak sağlıklı olacaktır. Hem çocuğunuzun duygularını ifade etmesine izin vermek hem de kendi duygularınızı paylaşmak kıymetlidir. "İzlediklerin/duydukların/yaşadıkların seni kaygılandırmış olabilir. Korkmuş olabilirsin. Ben de korktum. Bunları hissetmek çok doğal." gibi onu anladığınızı ve duygularını paylaştığınızı ona geri yansıtmak önemlidir.
Çocuklarda belirsizlik kaygı oluşturur. Bu nedenle sordukları soruları geçiştirmeden, anlayabileceği yalın bir ifadeyle yanıtlamak çocukların kafalarında oluşan belirsizliği gidermek adına faydalı olacaktır. Çocukların kendini ifade etme, yaşamı anlamlandırma ve öğrenme biçimi oyun yoluyladır. Oyun çocukların dili, oyuncaklar ise kelimeleridir. Etkilendikleri, kaygı duydukları durumları oyunlarına yansıtabilirler. Bu çocukların verdiği çok doğal bir tepkidir. Oyun onlar için bir sindirim görevi görmektedir.
Depremden herkes farklı şekilde etkilenebilir. Hem kendinizin hem de çocuğunuzun psikolojik sağlığı adına travmatize edici görüntü ve haberlerden uzak durmak faydalı olacaktır. Evde sürekli televizyonun açık olması çocuğu bu tarz haber ve görüntülere maruz bırakacağından gelişmeleri telefon ve bilgisayardan takip etmek evdeki ortak alanı koruyacaktır. Ayrıca sosyal medyada yayılan ve kişileri paniğe sürükleyen fazlaca asılsız iddia bulunmaktadır. Lütfen resmi kurum paylaşmadıkça haberlere itibar etmeyiniz. Sizin sükunetli haliniz çocuğunuza da yansıyacaktır. Gözlerinizdeki kaygıyı okuyan çocuk kendisini kaygılı hissedecektir. Bu noktada kendinizi ve ailenizi sosyal medyanın etkilerinden lütfen koruyunuz.
Özel Nadide Eğitim Kurumları
Rehberlik Zümresi