Merhaba benim adım Muhammet Ali. Ben Suriye’den geliyorum. Annem ve babam çok yaşlı olduğu için çalışmıyorlar. Komşularımızın bize getirdiği adını bilmediğim yemeklerden yiyerek karnımızı doyuruyoruz. Bazen ben çarşıya inip mendil satıyorum. Özellikle de yağmur veya kar yağdığında gidiyorum.
Bundan pek hoşlanmasam da ailem için gidiyorum. Çoğu çocuklar benle arkadaş olmuyor. Bir gün her zaman ki gibi çarşıya mendil satmaya gidiyordum, hava soğuk ve karlıydı, yoldan geçen biri nedense bütün mendillerimi satın aldı. Hemen koşarak eve gittim.
-Anne anne! diye bağırdım. Annem kokmuştu çünkü halsiz halsiz uyuyordu.
-Oğlum yavaş korkuttun beni.
-Özür dilerim ama sana çok güzel bir haberim var. Annem heyecanla:
-Ne oldu, mendillerin nerede, iyi misin?
-Merak etme anneciğim ben iyiyim mendilleri ise bir abi aldı yani hepsini sattım seni doktora götürebiliriz
Annem şaşırdı.
-Oğlum o kadar para olmaz olsa olsa 10-20 liran vardır. Göster bakayım.
-Tamam, bak bir sürü param var bu parayla her şeyi yapabiliriz. Annem parayı saydıktan sonra çok şaşırdı çaldığımı bile zannetti ama sonunda ikna ettim. Annemi hastaneye götürdük bir güzel çorba pişirdim, ilk çorbamı annem içmişti hatta kendime bere bile aldım çok sevinçliydim. Babamın eskiden matematiği çok iyiymiş. Bana hep problemler soruyordu. Babam bana hep çok zekisin, diyor. Babam seneye seni ne olursa olsun seni okula yazdıracağım, dedi. Babam çoğunlukla dediğini yerine getirir bunu da yerine getirdi. Derslerime çok çalışıyordum ve çok başarılıydım.