Bir varmış, bir yokmuş. Yıllar yıllar önce Nasreddin Hoca’nın iki yol arkadaşı akıllarına takılan bir soruyu sormak için Nasreddin Hoca’nın evinin yolunu tutmuşlar. Nasreddin Hoca’nın evine vardıklarında Nasreddin Hoca kapıyı açmış, onları görünce telaşla:
-Hayrola çocuklar ne oldu soluk soluğa kalmışsınız çok mu acele ettiniz, demiş.
Ahmet ve Mehmet acele:
-Hocam size bir şey soracağız bizim mahallede bir halı uçuyor, yakalayamadık yardım eder misiniz?
Hoca da şaşkın şaşkın bakakalmış ve şöyle demiş:
-Ya hu, âlemsiniz çocuklar hiç halı uçar mı? Uçsa uçsa kuş uçar hadi selametle kalın, demiş ve kapıyı kapatmış.
Mehmet ve Ahmet kapının önünde konuşup evlerine gitmişler. Ertesi gün Mehmet ve Ahmet kanıt olarak uçan halının fotoğrafını çekip Nasreddin Hoca’ya göstermişler. Hoca sıkılmış bir şekilde:
-Ya hu çocuklar görmüyor musunuz? Dala takılmış bir halı bu, demiş. Onlar açıklama yapamadan Nasreddin Hoca kapıyı kapatmış. Ertesi gün Nasreddin Hoca evinde kendi kendine konuşamaya başlamış.
-Allah Allah! Bu çocuklar ikidir geliyor, acaba bu halı gerçekten uçuyor mu?
Hoca tam bunları düşünürken kapı çalmış ve Ahmet heyecanla hemen lafa başlamış:
-Hocam, acil gelmeniz lazım çok önemli bir şey var, demiş ve Nasreddin Hoca hemen kürkünü alıp çıkmış. Mahalleye vardıklarında Mehmet şöyle demiş:
-Bakın Hocam halı orada kuş gibi uçuyor ne yapacağız?
-Durdurmamız lazım, diyen Nasreddin Hoca az kalsın şaşkınlıktan bayılacakmış. Tam o sırada uçan halı Ahmet’i, Mehmet’i ve Nasreddin Hoca’yı kaptığı gibi havalanmış. Üçü de şaşırıp çok korkmuş, panikle nasıl kurtulacaklarını düşünürken halı biranda geleceğe ışınlanmış.
Gelecekte herkes Nasreddin Hoca’nın Ahmet’in ve Mehmet’in başına gelenleri konuşup gülüyorlarmış. Nasreddin Hoca, Ahmet ve Mehmet halıdan inip onlara selam vermek istemiş fakat uçan halı tekrardan geçmişe ışınlanmış. Tam o sırada uçan halı bir anda 400 metre yükseklikten düşecekken Nasreddin Hoca uykudan uyanmış ve bunların bir rüya olduğunu anlamış. Ardından bu rüyasını eşine dostuna, çoluğuna çocuğuna anlatmaya gitmiş. Bu rüyayı duyan herkes Nasreddin Hoca sayesinde gülmüş, eğlenmiş.