2040 Aralığının başı( Çay doldurma sesleri)
Bir kadın görüyoruz. Üstünde krem rengi bir kazak, altında kahverengi bir etek. Uzun kumral saçları dağınık bir topuz yapılmış. Aslında gözleri bozuk değil ama gözlük takmayı çok sevdiği için hiç çıkarmayı istememiş buğulu gözlüklerini. 32 yaşını doldurmak üzere. Çok ama çok sakar. Bakın, çayını devirdi. Neyse ki bardağı kırılmadı. Bu en sevdiği bardağı. Evi çok büyük değil ama ona yetiyor. Ev dizaynı sanki doksanlardan kalma.

Yıl 2040. Ben işe gitmeden önce içine kahve aroması verilmiş suyumu içiyorum. Hava soğuk desem yalan olur. Hava diye bir şey kalmadı ki? İnsanlar direkt damar yoluna oksijen veren depolayıcı saatler kullanıyor.Ben, beyaz şehirde yaşıyorum. Bir de siyah şehir var. Benim şehrimde tüm binalar bembeyaz. Gelip de manzarayı görmenizi isterdim,

Yarın haftalar sonra ilk defa bahçemizin dışında bir yere gideceğim. Bunun için yarını dört gözle bekliyorum. Yarın bir aksilik çıkmazsa kuzenlerimle bir mesire alanında buluşacağız. Tabii sosyal mesafeye uygun bir şekilde buluşmamız gerek. Şimdi biraz hislerimden bahsetmek istiyorum.

Bugün 12 Mayıs 2020 ve yarın 14 yaş altı olarak belli saatler arası dışarı çıkabiliyoruz. Uzun zamandır dışarı çıkmadım. Neredeyse 2 buçuk ay oldu. Yarın dışarı çıkacağım için heyecanlı değilim. Heyecandan çok merak ediyorum diğer arkadaşlarım çıkar mı acaba diye. Acaba sokakta kaç kişi göreceğim?

Ne kadarda özlemişim okulumun yolunu, okulumun bahçesini, sınıfımı, dolabımı, bahçede koşan kedileri, en çok da arkadaşlarımı ve öğretmenlerimi. Nasıl da geçmiş zaman, koskoca iki ay.

Öncelikle sizlere çok teşekkür ederim. Bu zorlu günlerde ailenizi bırakıp, bizim için kendi hayatlarınızı tehlikeye atıyorsunuz. Bu durumda sizleri en iyi anlayacak kişilerden biri benim. Benim kardeşim yaklaşık 3 aydır lösemi hastası ve bu yüzden ben karantinama 3 ay önce başladım.

Sevgili sağlık çalışanlarımız,
Biliyorum ki şu an bütün Türkiye olarak zor zamanlardan geçiyoruz. Allah’ın izniyle bu zor durumun üstesinden de bütün Türkiye olarak geleceğiz. Şu an sizin, sağlık çalışanlarının sözünü dinleyip evden çıkmıyoruz. Siz, sağlık çalışanları olarak bize bu zor zamanda çok yardımcı oluyorsunuz.

Hemşirelik; insanlıkla azmin buluştuğu,
Fedakarlıkla sabrın kesiştiği,
Bilgiyle tecrübenin birleştiği,
Vefalı bir meslektir.

Değerli sağlık çalışanlarına,
Hepimiz çok zor günlerden geçiyoruz biz evde oturup en azından biraz kendimizi izole ediyoruz. Ama siz sürekli COVİD-19 teşhisi konulan insanlarla günlerinizi geçiriyorsunuz. Biz ailemizle birlikte dururken siz ailenize yaklaşamıyorsunuz ve onları göremiyorsunuz.

Küçüklüğümde televizyonlarda gördüğüm uçan ya da çok hızlı giden karakterleri kahraman zannederdim. "Kahraman olmak için olağanüstü güçlerim olmalı" derdim. Bir olay olunca insanlar zor durumda kalınca olağanüstü güçlerini kullanarak onları kurtarırdı kahramanlar.

Back to top